- elde değil
Iэгъуандж, ыIэилъэп
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
âşığa Bağdat uzak değil — bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğukkanlı olmak — kolayca, öfke, telaş ve heyecana kapılmamak Büyük kumandanların harp zamanı soğukkanlı olmasını tavsiye ederler fakat elde değil, diyordu. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Counter-Guerrilla — Seal of the Office of Defense Cooperation, Turkey. The 13 stars represent the original 13 US states, and indicate a United States Department of Defense organization (see seal).[1] Counter Guerrilla (Turkish: kontrgerilla) is the Turkish branch of … Wikipedia
BEDEL — (C.: Bedelât) Elde ve ayakta olan zahmet ve ağrı. * Karşılık. Bir şeyin yerine verilen ve yerini tutan şey. İvaz. * Başkasının adına hacca giden. * Gr: Söz esnâsında bir şeyi sıfatı veya vasfı ile beraber söylersek ve fakat kasdımız o şeyin vasfı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Ergenekon network — The Ergenekon network or Ergenekon is an uncovered clandestine ultra nationalist organization in Turkey with ties to the country s military and security apparatus. According to the indictment prepared by three Turkish prosecutors handling the… … Wikipedia
bağlanmak — e 1) Bağlama işine konu olmak Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu. O. Pamuk 2) Sevmek, içten bağlı olmak Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan. O. V. Kanık 3) Yalnızca belli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
deneyselcilik — is., ği, fel. Gerçek bilginin ancak deney yoluyla elde edilebileceğini, bilgilerimizin varsayıma dayanan bir nitelik taşıdığını, gerçeğin insan yaşantısının bir ürünü olarak düşünülmesi gerektiğini, değerler ile ahlaklılığın mutlak değil,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esatir — is., ç., esk., Ar. esāṭīr Tarih öncesi tanrılarının efsaneli serüvenlerini anlatan ve bir topluluğun duygularını, anlayışını ve özlemlerini göstermesi bakımından değeri olan hikâyeler, mitoloji Kafamı rüya ve esatirden temizlemek, istiklallerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlem — is. 1) Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede Onun romanları düş gücüne değil, gözlem gücüne dayanır. S. Birsel 2) İnceleme sonucu elde edilen değer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük